Örümcek damarlar, cilt yüzeyine yakın ince damarların genişlemesiyle oluşan, kırmızı-mor renkli ve ince dallanmış görüntüsüyle dikkat çeken damar yapılandırmalarıdır. Genellikle bacaklarda, bazen de yüzde görülebilirler. Tıbbi adıyla telenjiektazi olarak adlandırılırlar.
Genellikle estetik bir sorun olarak değerlendirilirler ve sağlık açısından ciddi risk taşımazlar. Ancak bazı kişilerde ağrı, yanma ya da kaşıntı gibi belirtiler eşlik edebilir. Ayrıca altta yatan başka bir damar hastalığının habercisi de olabilir. Bu nedenle belirti gösteriyorsa değerlendirilmesi önemlidir.
Örümcek damarlar genellikle kılcal damarlarla karıştırılır. Kılcal damarlar, vücudun doğal dolaşım sisteminin bir parçasıdır ve mikroskobik boyuttadır. Örümcek damarlar ise genişlemiş, ciltte belirgin hale gelen damar uzantılarıdır. Estetik olarak daha fark edilir oldukları için tedavi ihtiyacı doğurabilirler.
Genellikle kalıcıdır ve kendiliğinden gerilemez. Yaşam tarzı değişiklikleriyle yeni damar oluşumu azaltılabilir, ancak mevcut damarlar tedavi gerektirir.
Tedaviler genellikle sonbahar ve kış aylarında tercih edilir. Bunun nedeni tedavi sonrası cildin güneşe maruz kalmaması gerektiğidir. Özellikle lazer uygulamalarından sonra güneşten korunmak önemlidir.
Tedavi edilen damarlar genellikle kalıcı olarak kaybolur. Ancak zamanla yeni örümcek damarlar oluşabilir. Bu durum, uygulamanın başarısız olduğu anlamına gelmez. Düzenli takip ve yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesiyle tekrar sıklığı azaltılabilir.